“Bir yeri terk edin, örneğin bir evi. Ve mesela beş yıl sonra geri dönün. Orası değişmiştir. Bunu söylediğimizde
dahi zamandan değil yerden bahsediyoruz.”* O halde nasıl oluyor da zaman ve mekanı
iki ayrı şey gibi düşünmeye çalışıyoruz? Belki de sırf bu sebeple zaman ve
mekan değil de zamanmekan demek faydalı olabilir(mi).
“Mekân içindeki fiziksel hareket olmak yerine, zihinsel bir hareket,
anımsama (recollection) olarak tanımlar zamanı Deleuze. Şimdi,
sürekli olarak geçmişe dönüştüğü, geçmekte olduğu için, bu kayma, geçme
eyleminin ta kendisidir. İkisini birbirinden ayırt etmek, zamanı doğrusal bir
akış olarak kavramak olanaksızdır der Bergson: “Bu geçiş ne doğrusal, ne de
kronolojiktir, çünkü zaman sürekli olarak ikiye yırtılır, bir yandan belirsiz bir
gelecek yönüne kayarken öte taraftan mutlak bir geçmiş içinde kaybolur.”” **
* ’14 Kasım ADT seminer/ Bülent
Tanju
**zaman-mekan ve
mimarlıklar/ Bülent Tanju