29 Ocak 2011 Cumartesi

... Mimarlık önerisinin bir şeyi temsil etmesi ya da etmemesi ve temsil ettiği şeyin ne olması gerektiği mimarlar için önemli bir konudur. Benzer şekilde mimarlık önerisinin temsili de önemli bir konu olmuştur. Belki mimarlık önerisi önce insan zihninde oluştuğu, ilk testleri orada geçirdiği, ancak belli bir düzeye gelince yaratıcısının dahi ilk defa görüp dokunabildiği hale geldiği için, mimarlığın sanallığının elektronik ortamların getirdiği bir yenilik olmadığı, mimarlığın hep sanal olduğu düşünülebilir. Bu sanal şeyin asıl olduğu, inşa edilmiş binanın, bunun ancak nihai temsili veya simülasyonu olduğu ileri sürülebilir. En somut temsili de doğal olarak en doğru şekilde onun yaratıcısı olan mimar okur. bina ise mimarlığın temsilinin en somut durumudur. Dolayısıyla profesyoneller dışındaki kişiler tarafından da okunabilme olasılığı söz konusudur. Ancak bu okumalar sırasında bir yanılgı hep vardır.
Mimarlık önerisinin inşa edilmiş binadan önceki simulasyonları ise, eskiz çizim ve maketlerinden yazılı ve sözlü anlatımlara, avan proje, uygulama projesi, çizim ve makete doğru gelişen bir süreçtir. Bu simülasyonlar değişik amaçlara uygun olarak değişik niteliklerde biçimlenirler. Planlar, kesitler, görünüşler, perspektifler, açık ya da kapalı maketler farklı amaçlar için farklı ölçek ve ayrıntı düzeylerinde mimari öneriyi simüle ederler. Ancak simülasyonun zihindeki mimarlığı birebir temsil etme olanağı var mıdır? Çünkü reprezantasyonlar yazı-söz'den inşaya kadar mimarlığın sürekli aşındığı-eksildiği-çarpıldığı ortamlardır...


mimarlık bir entelektüel enerji alanı, s:11

Hiç yorum yok: